top of page

Kızıl çorak topraklarda bir ağaç ve meyvesi: Kirazın tadı

Yazarın fotoğrafı: Selçuk GÜREŞÇİSelçuk GÜREŞÇİ

Abbas Kiarostami, 35 mm kamerasını, tozlu topraklarda bakışı donuk bir adam ve etrafındaki üç farklı kişiye yöneltiyor. Seçilen bu temadan bir kiraz ağacı doğabilir mi?

Abbas Kiarostami

İntihar etmeyi düşünen Bedii'nin, ölümünün ardından mezarına toprak atacak bir insan araması, filmin konusunu oluşturuyor. Bu fikri kabul ettirebileceğini düşündüğü üç kişiye teklifini sunduğunda, her biriyle Bedii arasında farklı diyaloglar oluşuyor.

Üç yolcu

İntihara karar vermiş halde aracını kullanan Bedii'nin gözlerinde netlik ve soğukluk hakimdir. Seçtiği ilk kişinin asker olması bu netlik ve soğuklukla ilintilidir. Ancak bu asker, olağan dışı şekilde göz temasından kaçınan ürkek bir asker çıkıyor. Birinci yolcunun verdiği duygu; korku olup seçilen karakter bir Kürt'tür.

İkinci kişi; otoriteye itaatkarlığı yansıtan devlet görevlisi bir ilahiyatçı. Suya sabuna dokunmayan duygusuz vaazıyla tam olarak işini yapıyor. İkinci yolcunun verdiği duygu; karşısındaki kişiyi duymama olup seçilen karakter bir Farsi'dir.

Üçüncü kişi; üzerinde taşıdığı unvanlardan ari, sade vatandaş bir müze çalışanı. Empati yapabilen, iletişim kurmada mahir ve gerçek hayat tecrübesine sahip. Üçüncü yolcunun verdiği duygu; kesin olarak umut olup seçilen karakter bir Azeri-Türk'tür.

Kiarostami, sunmuş olduğu bu üç duyguyla filmi hayatla ilişkilendirmiş oluyor. İlk yolcunun yansıttığı korku duygusu, ölüm deyince akla gelen ilk duygudur. İkinci duygu, Bedii'nin hayatında muhtemelen pek çok kez karşılaştığı etkisiz, duygusuz ve samimiyetsiz konuşmalardır. Üçüncü duygu ise, hayatta karşılaşılması kaçınılmaz olan bu olumsuzluklara rağmen, üçüncü yolun varlığını işaret eden umut duygusudur.

Yine duyguların yanı sıra, karakterlerdeki kimlik seçimleri de yansıttıkları duygularla ilişkilendirilmiştir. Korku duygusunun Kürt, duygusuz otoriterliğin Fars, umudun ise Türk-Azeri kimlikle tanımlanması, İran'ın sosyolojik tabanın, belki de o yıllardaki yansımasıdır diyebiliriz.

Dolambaçlı ve tozlu yollar

Akan hayatın parçası olan duygular ve kimliklerin, görsel açıdan tamamlanması ise dolambaçlı ve tozlu yollar aracılığıyla yapılıyor. Ancak buraya gelinceye kadar, film şehirde başlıyor ve ilk yolcu da şehirde araca alınıyor. Şehirdeki tema renkli olup hayatın canlı seyri olabildiğince burada resmedilmeye çalışılıyor. Bu kısım, filmin giriş sekansını oluşturuyor. Sonraki sekanslar ise olabildiğince tek düze kızıl rengin hakim olduğu çorak bir arazide ve dolambaçlı yollarda geçiyor.

kirazın tadı

Böylece ilk sekansta net olan ölüm fikrinin erken aşaması, renkli bir temayla verilirken, ölüm üzerine düşünülen ve Bedii'nin aklının karıştığı sonraki sekanslar ise dolambaçlı ve tozlu yollar temasıyla veriliyor.

Nitekim Bedii'nin aklının karışık olduğu sahnelerden birisinde, iş makinesinin döktüğü toprağın kendi gölgesine bile düşmesinden korkarak kaçtığı an, aslında ölümden hayli korkabileceğinin göstergesi olarak izleyiciye sunuluyor.

"Bana iki kez taş at, belki uyuyor olabilirim"

Umut adına söyleyecekleri olan ve Bedii'yi de düşünmeye sevk eden tek kişi, müze çalışanı. Kendisinin, umut adına söylediklerinden bir parça şöyle:

Müze çalışanı: bütün umutlarını mı kaybettin? sabah uyandığında, hiç gökyüzüne baktın mı? şafakta güneşin doğuşunu görmek istemez misin? gün batımında, güneşin kırmızısını ve sarısını, artık daha fazla görmek istemiyor musun? sen ayı gördün mü? yıldızları görmeyi istemez misin? dolunaylı geceyi yeniden görmeyi istemez misin? gözlerini kapatmak mı istiyorsun?
Bedii: ...
Müze çalışanı: bir kez daha ırmaktan su içmeyi istemez misin, ya da yüzünü yıkamak istemez misin bu suyla? tüm bunlardan vazgeçmek mi istiyorsun? her şeyi bırakmak mı istiyorsun? kirazların lezzetini bırakmak mı istiyorsun?

Müze çalışanını bunları söyleyebilmeye iten duygu ise; Kiarostami'nin sinemada göstermek istediği küçük olaylardan önemli hikayeler doğabileceği düşüncesinin bir yansıması olan şu sözü oluyor; "Kendimi öldürmek için evden çıkmıştım, bir dut fikrimi değiştirdi. Sıradan önemsiz bir dut."

Film böylece, müze çalışanı ile Bedii arasındaki, basit ama üzerine düşündürücü içerikteki konuşmalarla devam ediyor. Ana karakter Bedii'nin müze çalışanı ile konuşmasının yansıması, kendisine içinde umut barındıran şu cümleyi kurdurtuyor: "bana iki kez taş at, belki uyuyor olabilirim." Bu cümlesi, ölümü arzulamasına tezat olarak hayata dair umut taşıyan bir sözdür. Bu, onun belki de son umudu olsa bile.

Son'daki müzik

Film boyunca hiç kullanılmayan müzik, filmin sonunda ortaya çıkıyor. Seçilen şarkı; sözlerinde, Aziz James Hastenesi'nde sevgilisini son kez ziyaret eden birisinin yer aldığı St James Infirmary, Louis Armstrong'un mükemmel yorumuyla.

Daha fazlası

Cannes Film Festivali, bu muhteşem filmiyle Abbas Kiarostami'yi, 1997 yılında Altın Palmiye ile ödüllendirmiştir. Yanı sıra film; aralarında Locarno, New York ve Sydney'in de bulunduğu birçok festivalde gösterilmiştir.

Filmden bir bölüm izlemek ve daha fazla resim görmek için burayı, filmi MUBİ'de izlemek için burayı, Abbas Kiarostami'nin biyografisi için ise burayı ziyaret edebilirsiniz.

Not: Fotoğraf-1 Pascal Le Segretain/Getty Images, Fotoğraf-2 The Criterion Collection'dan alınmıştır.

148 görüntüleme0 yorum

Comments


taxtank bültenlerinden haberdar olmak için

abone olduğunuz için teşekkürler!

  • LinkedIn
  • Twitter
  • Siyah Instagram Simge
logo_band_colored_2x.png

taxtank, blog sayfasında informel nitelikte bilgi yaymayı amaçlar ve kâr amacı gütmez. taxtank.com.tr’de yer alan yazıların tamamı editörün özgür görüşlerini yansıtır. Bu yönüyle; oluşması muhtemel değerlendirme hataları ya da yazıların kullanılması suretiyle doğabilecek her türlü hukuki ve mali sorumluluğu kabul etmemektedir. Bu nedenle taxtank, somut konular özelinde profesyonel danışmalık almayı önermektedir. taxtank, Türkiye sınırları içerisinde korunan tescilli bir markadır. Yayımlanan yazıların her türlü hakları editöre ve TAXTANK DANIŞMANLIK AŞ'ne aittir. Editör adı ve taxtank.com.tr internet sitesine referans verilmeden alıntı, kopyalama, yayınlama vb. faaliyetler yapılamaz. Online Program sayfasındaki ürünlerle ilgili satış koşulları ise ayrıca ilgili sayfalarda belirtilmiştir. taxtank.com.tr internet sitesini kullanan herkes bunları kabul etmiş sayılır.

© 2022 by selcukguresci. Proudly created with Wix.com

bottom of page